- Katılım
- 29 Haz 2020
- Mesajlar
- 1,382
- Tepkime puanı
- 33
- Puanları
- 48
Yapay zeka, son yıllarda çok fazla duyulmuş olmasına rağmen tam olarak nitelendirilmiş ve bilinmiş bir şey değildir. Sanal gerçeklik diyenler de bulunduğu gibi aynı zamanda bilgisayarların tamamen yapay zekalı olduğunu söyleyenler de mevcuttur. Genel hatlarıyla yani daha doğrusu kelime anlamı ile yapay zeka gerçekte var olmayan ancak suni olarak üretilmiş olan bir zeka anlamını taşımaktadır. Ancak günümüzde elbette farklı noktalarda kullanılmaktadır.
Aslında bunların birleşimleri de doğru biçimde kullanıldığını göstermektedir. Konu biraz karışık olsa da şimdi toparladığımızda daha net bir şekilde anlaşılabilecektir. Bilindiği gibi günümüzde artık teknolojik gelişmeler neticesinde her şey çok daha hızlı ve çok daha kolay yapılmaktadır. Eskiden yapmış olduğumuz hesap makinesi işlemleri bir kaç basamağı sayıları çarpmak olduğunda gerçek anlamda üst düzey gelirken, günümüzde artık oturduğunuz yerden farklı ülkedeki veya farklı bir coğrafyadaki insanı çok rahatlıkla görme konuşma şansına sahip oluyorsunuz. Bunların hepsi aslında her biri birer yapay zeka ürünüdür. Yapay Zeka, bilgisayar ile insanlar dünyasına girmiş bulunmaktadır. Ancak geliştirilen yapay zekalar sayesinde öncelikle bilgisayarlarda arkasından mobil cihazlarda çok büyük atılımlar ve gelişmeler yaşanmış bulunmaktadır.
Günümüzde artık cep telefonları ile konuşurken sadece telefonların içerisinde bulunan hafıza kısmı ile konuşarak çok rahatlıkla aramalarınızı gerçekleştirebileceğiniz gibi aynı zamanda bilgisayarlarda konuştuğunuzda yazan teknikler gelişmiş bulunmaktadır. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda yapay zekanın boyutları da karşımıza çıkar. Elbette burada yapay zekanın faydaları ile zararlarını da göz önünde bulundurmak gerekir. Çünkü günümüzde yapay zekayı olumlu kullananlar olduğu gibi olumsuz kullananlar da bulunmaktadır.
Yapay zekâ bizlere öncelikli olarak zaman kazandırmaktadır. Ancak sistem geliştirdikçe elbette ki zeka güvenliği konusunda da net bir sonuç bulunmamaktadır. Kısa vadeli olarak özellikle yapay zekanın ekonomik ve hukuktan, güvenlik, kontrol ve doğrulama gibi teknik alanlarda çok faydalı olduğunu görmüş bulunuyoruz. Ancak yıkıcı işler için programlandığı takdirde bu durumda çok kötü durumlarla karşı karşıya kalınabilir. Çünkü yapay zeka tamamen boş bir kutuya yüklenen bilgiler sisteminden kaynaklanan gelmektedir. Bu yüzden de yıkıcı metotlar için kullanılması ya da yıkıcı işler için programlanması kötü sonuçlara yol açabilir.
Teknolojik güç ile bilgeliğin yarışı olarak nitelendirilen yapay zeka ile insan zekâsının yarışı içerisinde her zaman için geliştirilecek bazı noktalar bulunabilir. Ancak yapay zeka güvenliği her zaman için üst durumda tutulmalı ve gelişimi çok ciddi anlamda incelenmelidir. Bunlar başarıldığı takdirde yapay zekanın kullanımı sayesinde çok daha kolay şekilde başarılı sonuçlar alınmış olacaktır. Sizler de günümüzde bu sistemleri daha rahat bir şekilde kullanabilirsiniz.
Yapay zekânın Tarihçesi
“Yapay zekâ” kavramının geçmişi modern bilgisayar bilimi kadar eskidir. Fikir babası, “Makineler düşünebilir mi?” sorunsalını ortaya atarak makine zekâsını tartışmaya açan Alan Mathison Turing’dir. 1943’te II. Dünya Savaşı sırasında Kripto analizi gereksinimleri ile üretilen elektromekanik cihazlar sayesinde bilgisayar bilimi ve yapay zekâ kavramları doğmuştur.
Alan Turing, Nazilerin Enigma makinesinin şifre algoritmasını çözmeye çalışan matematikçilerin en ünlü olanlarından biriydi. Birleşik Krallık, Bletchley Park’ta şifre çözme amacı ile başlatılan çalışmalar, Turing’in prensiplerini oluşturduğu bilgisayar prototipleri olan Heath Robinson, Bombe Bilgisayarı ve Colossus Bilgisayarları, Boole cebirine dayanan veri işleme mantığı ile Makine Zekâsı kavramının oluşmasına sebep olmuştu.
Modern bilgisayarın atası olan bu makineler ve programlama mantıkları aslında insan zekâsından ilham almışlardı. Ancak sonraları, modern bilgisayarlarımız daha çok uzman sistemler diyebileceğimiz programlar ile gündelik hayatımızın sorunlarını çözmeye yönelik kullanım alanlarında daha çok yaygınlaştılar. 1970’li yıllarda büyük bilgisayar üreticileri olan Microsoft, Apple, Xerox, IBM gibi şirketler kişisel bilgisayar (PC Personal Computer) modeli ile bilgisayarı popüler hale getirdiler ve yaygınlaştırdılar. Yapay zekâ çalışmaları ise daha dar bir araştırma çevresi tarafından geliştirilmeye devam etti.
Bugün, bu çalışmaları teşvik etmek amacı ile Turing’in adıyla anılan Turing Testi ABD’de Loebner ödülleri adı altında makine zekâsına sahip yazılımların üzerinde uygulanarak başarılı olan yazılımlara ödüller dağıtılmaktadır.
Testin içeriği kısaca şöyledir: birbirini tanımayan birkaç insandan oluşan bir denek grubu birbirleri ile ve bir yapay zekâ diyalog sistemi ile geçerli bir süre sohbet etmektedirler. Birbirlerini yüz yüze görmeden yazışma yolu ile yapılan bu sohbet sonunda deneklere sorulan sorular ile hangi deneğin insan hangisinin makine zekâsı olduğunu saptamaları istenir. İlginçtir ki, şimdiye kadar yapılan testlerin bir kısmında makine zekâsı insan zannedilirken gerçek insanlar makine zannedilmiştir.
Loebner Ödülüü kazanan yapay zekâ diyalog sistemlerinin yeryüzündeki en bilinen örneklerinden biri A.L.I.C.E’dir. Carnegie üniversitesinden Dr.Richard Wallace tarafından yazılmıştır.Bu ve benzeri yazılımlarının eleştiri toplamalarının nedeni, testin ölçümlendiği kriterlerin konuşmaya dayalı olmasından dolayı programların ağırlıklı olarak diyalog sistemi (chatbot) olmalarıdır.
Türkiye’de de makine zekâsı çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalar doğal dil işleme, uzman sistemler ve yapay sinir ağları alanlarında Üniversiteler bünyesinde ve bağımsız olarak sürdürülmektedir.Bunlardan biri, D.U.Y.G.U. – Dil Uzam Yapay Gerçek Uslamlayıcı’dır.
Gelecekte yapay zekâ
Gelecekte yapay zekâ araştırmalarındaki tüm alanların birleşeceğini öngörmek zor değildir. Sibernetik bir yaklaşımla modellenmiş bir Yapay Beyin, Sembolik bir yaklaşımla insan aklına benzetilmiş bilişsel süreçler ve Yapay Bilinç sistemi, insan aklı kadar esnek ve duyguları olan bir İrade ( Karar alma yetisi ), Uzman sistemler kadar yetkin bir bilgi birikimi ve rasyonel yaklaşımın dengeli bir karışımı sayesinde Yapay Zekâ, gelecekte insan zekâsına bir alternatif oluşturabilir.
Bilginin hesaplanması matematiksel gelişme ile mümkün olabilir. Çok yüksek döngü gerektiren NP problemlerin çözümü, satranç oyununda en iyi hamleyi hesaplamak veya görüntü çözümleme işlemlerinde bilgiyi saymak yerine hesaplamak süreti ile sonuca ulaşılabilir.
Yeni matematik kuantum parçacık davranışlarını açıklayacağı gibi kuantum bilgisayarın yapılmasına olanak verir.